Sezgisel beslenme, dünya çapında oldukça popüler olan bu konu; diyet kültürünün tersine, aslında içsel gelen bilgimiz olan yemek istediğimizde yememiz ve doyduğumuzda yemeyi bırakmamız üzerine kuruludur. Sık sık kilo alıp veriyorsan, duygusal yemen varsa, diyet yapamam diyorsan, bu yöntem tam sana göre. Aşağıda birkaç aşamasından bahsediyorum;
Diyeti reddet;
Bütün diyet kurallarını unut,
Kafanda ki yiyecek polisini reddet, herhangi bir besini iyi veya kötü olarak etiketleme
En sevdiğin besinlerin bir listesini yap,
Meditasyon yapabilirsin; bence mutlaka güne hayallerini yazarak başla, ve gece yatarken hayallerini gerçekleşmiş ve o hayallerin içinde yaşıyormuş gibi düşünerek meditasyon yap,
Açlığını tanımla;
Stres, kaygı, ani duygu değişimlerinde değilde, fiziksel olarak aç olduğunda yemek ye.
Bir şeyleri ezbere ağzına götürdüğünde kendine hep bunu sormalısın, bu gerçek bir açlık mı?
Açlığın sana ne hissettiriyor, acıkınca kaygılı mı olursun, baş ağrısı olur mu, vücudunun siyallerini dinle.
Yemek yemek için aşırı acıkmayı bekleme, çünkü o zaman çok hızlı yer ve sinyallerini gözlemleyemezsin.
Yoksa sadece sıkıntıdan mı?
Bir elma yada kuruyemiş yiyebilirsin, ama her lokmasında keyifle ye, acele etme.
Veya çok sevdiğin bir hamburger yenebilir,
Her lokmada önce dokun, sonra kokla, ve ağız içinde dolaştırarak yavaş yavaş ye.
Örneğin kola seviyorsun ve diyet endişesi ile diyet kolay içiyordun. Buna gerek yok, eğer içeceksen sevdiğin kolayı tercih et.
Skala da 3-4 olarak bulunur.
Tokluğunu tanımla ;
Burada bahsedilen tokluk, aşırı tokluk değil de, gerçekten doyduğun, tatmin olduğun an.
Skala da 6-7- ideali.
Tabağı bitirmek zorunda değilsin. Burada temel nokta, o yiyeceği tekrar yiyebilirsin daha sonra. BUNU UNUTMA.
Bedenini kabul et;
Sevmediğimiz çok yerimiz olabilir, sevmek zorunda değiliz. Ama biz buyuz ve kabul etmek zorundayız. Bizi biz yapan, şeklimizi veren şey ise genlerimiz. dış görünüşümüz üzerinde bizim oynayacağımız rol gerçekte oldukça düşük.