< GERİ

Kişiye özel beslenme danışmanlığı konuları

 

Anti aging beslenme rehberliği (Yaşlanma karşıtı)

 

Beslenmenin beyin, kas ve kemik yapısı ve cilt üzerindeki yansıması, dünya çapında yüzyıllar boyunca bilim adamları ve doktorlar için her zaman ilginç bir konu olmuştur. Vitaminler, karotenoidler, tokoferoller, flavonoidler ve çeşitli bitki özütlerinin güçlü antioksidan özelliklere sahip olduğu ve genç görünümü uzatmak, unutkanlığı önlemek için endüstride uygulanan ajanlar veya oral takviyeler olarak yaygın olarak kullanıldığı bildirilmiştir.

 

Yine de bu maddelerden herhangi birinin etkili olduğuna dair kesin bilimsel kanıt yoktur.

 

yaşlanma uzmanları bunun yerine insanların sağlıklı ve iyi kalmaya odaklanmasını savunurlar, böylece orta yaş ve sonrasında en sevdikleri aktivitelerin tadını çıkarabilirler. Sağlık için gerekli tüm besinleri sağlayan dengeli beslenme, sağlıklı bir yaşam tarzının önemli bir parçasıdır. Bizler yaş  aldıkça, beslenme, sağlığımızı etkileyen temel faktörlerden olmaya devam etmektedir. 

 

Kalori İhtiyacı

 

Yaşlandıkça, dinlenme metabolizma hızımız düşer. Bu, istenmeyen kilo alımına neden olabilir ve bu da belirli kronik hastalıklar için riskinizi artırabilir. Metabolizma hızındaki bu düşüş, yaşlandıkça yağsız vücut kütlesi kaybıyla ilgilidir.

 

Mental Sağlık

 

Kullanılan yağlardan, antioksidan alımına, katkı maddelerinden uzaklaşmaktan pozitif düşünceye birçok faktörün önemli olduğu bu konuda beslenme hedeflerinizi belirleyerek ve bu hedefler ile vücudunuzu buluşturarak, elbette sağlıklı ve doğal bir yaşlanma ve yaşın getirdiği hastalıklardan mümkün olduğunca korunmak mümkün.

 

Arınma, temizlenme programları

 

Modern dünyada, herkes günlük olarak kimyasal bileşiklerin bir karışımına ve vücudun bu toksik maddeleri ortadan kaldırmaya yönelik doğal süreçlerini düzenleyebilecek birçok gıda ve besine maruz kalıyor. Aşırı yüklenmiş bir detoksifikasyon yolu, potansiyel toksik maruziyeti gösteren bağışıklık disfonksiyonu veya endokrin bozulması gibi klinik modellere yol açabilir. Karaciğer detoksifikasyonunu destekleyen yiyecek ve besinler, toksik yükü hafifletmeye yardımcı olarak vücudun daha verimli çalışmasına ve direncini artırmasına yardımcı olabilir.

 

Sağlıklı bir arınma için karaciğerdeki yolları destekleyen yiyeceklerin planlanması ve toksik bileşiklere ek maruziyetleri azaltmak yardımcı olur.  Örneğin beslenme programında kükürtlü sebzeler, detoks meyveleri, soya, sarımsak, sumak, karanfil ve zerdeçal gibi birçok bitki ve baharatlar bulunur. Halen bu amaçla üzerinde çalışılan çok çeşitli bitkisel besinler arasında, sülforafan, kurkumin, kuersetin ve resveratrolün, detoksifikasyon enzimlerinin üretimini uyardığı ve zararlı çevresel maddeleri nötralize edebildiği bildirilmiştir. 

 

Toksinsiz mutfak

 

Plastik her yerde. Kaselerde, ambalajlarda ve yiyecek ve içecekleri saklamak için kullanılan bir dizi şişe ve çantamızda bulunmaktadır.

Araştırmalar, plastikteki belirli kimyasalların plastikten çıkıp yediğimiz yiyecek ve içeceklere sızabileceğini buldu. Bu kimyasallardan bazıları metabolik bozukluklar (obezite dahil) ve doğurganlığın azalması gibi sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilmiştir. Bu sızıntı, plastik ısıya maruz kaldığında daha hızlı ve daha büyük ölçüde gerçekleşebilir. Plastik bir kapta mikrodalgada pişirerek ve ısıya maruz bırakarak daha yüksek dozda potansiyel olarak zararlı kimyasallar alabileceğiniz anlamına gelir.

Ayrıca temizlik maddelerinde veya diğer mutfak/  ev içi malzemelerde görünmeyen toksin yapıcılar ve zararlı kimyasalların çıplak gözle göremeseniz bile, havada zararlı olabilecek toksinler bırakır. Bundan dolayı, evlerimizi ve özellikle mutfağımızı kimyasal temizleyicilerden uzak tutmalıyız. Bunu kendimiz yapabiliriz veya güvendiğimiz markalardan satın alabiliriz.

 

Anti enflamatuar beslenme programı

 

Dünyanın dört bir yanında her gün kronik hastalıklardan muzdarip hasta sayıları artmaktadır. Bu hastalar artmış iltihaplanma, metabolik rahatsızlık, yüksek otoimmün aktivite, enerji eksiklikleri yaşarlar ve bunun sonucunda sıklıkla vücut kompozisyonunda yağ artışı ve kas kaybı gibi değişiklikler olur. Bu sorunların çoğu diyet ve beslenmeyle ilgilidir: Aşırı tüketimin ironik bir şekilde besin çeşitliliğinden yoksun diyetlere yol açtığı, böylece yetersiz beslenmeyle birleştiği bir çağda yaşıyoruz. Ortaya çıkan bu beslenme yetersizlikleri birçok hastalığın temel nedeni olarak görülmektedir.

 

İnflamasyon yani vücut içinde ateşinizi çıkarmadan seyreden, sessiz bir iltihaplanma olarak düşünülebilir. Bu iltihaplanma durumu uzun süreli bir hal aldığında ise kronik hastalıklara yol açacaktır. Bu tip hastaıklara ise otoimmün hastalık diyoruz. En yüksek antienflamatuar besinlerden oluşan size özel bir beslenme planı ile otoimmün hastalıklarla baş edebilir ve bu hastalıkların size daha fazla zarar vermesine engel olabilirsiniz.

 

6) Eleminasyon Diyetleri

 

Muhtemelen siz veya tanıdığınız biri bir yemekten veya atıştırmadan sonra hoş olmayan semptomlar yaşamışsınızdır. Belki bir dereceye kadar hapşırma, hırıltı, kızarıklık, beyin sisi, eklem ağrısı, mide bulantısı, şişkinlik, ishal veya başka bir semptom yaşadınız.  Ancak gıda intoleransınız, çölyak hastalığınız veya gıda hassasiyetiniz olması da mümkündür. bazı belirtiler sinir bozucudan hayati tehlikeye kadar değişebilir. Ayrıca kötü beslenme ve stres kaynaklı olarak, çok yorgun ve kronik ağrı sahibi olabilirsiniz. O halde eleminasyon diyeti yapmayı düşünebilirsiniz.

 

Belirli yiyecekleri ve yiyecek kategorilerini 21 gün boyunca diyetinizden çıkarmanızı gerektiren kısa süreli, üç haftalık bir programdır. Dikkatli bir şekilde yeniden tanıştırma yöntemi ile,  Eliminasyon Diyeti,  semptomları tetikleyebilecek yiyecekleri tanımlamasına yardımcı olur.  Besinleri vücudunuza yeniden tanıştırma döneminde aynı bebek beslenmesinde ek besinlerin başlanması gibidir. Dikkatli bir şekilde, konusunda uzman bir diyetisyenle yapılmalıdır.